Yrd.Doç.Dr.Önder Paker
Beykent Üniversitesi
Oyunculuk Bölüm Başkanı
Tiyatro alanında oyunculuk eğitimi, hem birçok bilimin bileşkesi olan tiyatro biliminden yararlanmayı, hem de oyuncu adayının sahneye hazırlanmasını sağlayacak dersleri bir arada alması gereken bir nitelik taşımaktadır. Bu niteliği oluşturan derslerin süresi ve içerikleri yer yer farklı dozlarda ele alınsa da, temel olarak olmazsa olmazları bulunan bir oyunculuk eğitiminden söz etmemiz gerekir.
Öncelikle Oyunculuk eğitimi, bu işe aday olan kişinin bireysel nitelikleriyle doğrudan ilişkilidir. Bu da, diğer sanat eğitimlerinden daha özel bir niteliği beraberinde getirmektedir.
Oyunculuk eğitiminde herşey bu işe aday olanlar arasında yetenekli ve bu işe yatkın olan kişilerin seçimiyle başlamaktadır. Seçimin doğru adayları anlamak için titizlikle yapılması gerekir. Çünkü oyuncu olmak istediğini söyleyen ama bu alana yatkın olmayan pek çok kişiyle karşılaşılabilir. Ya da çok yetenekli ama iç disiplinini bu eğitim için düzenlemede bocalayacak kişilerle de karşılaşmak olasıdır. Oyunculuk bölümlerinin tarihinde bu tür tipler çoğunluktadır.
Oyunculuk eğitimi almak isteyen kişi, öncelikle okuma alışkanlığı olması gereken kişidir. Hiç kitap okumayan dünya klasiklerinden hiç değilse beş altı tanesini okumamış bir adayın daha sonra bölüme girdikten sonra da okumayacağını tüm eğitimciler biliriz.
Bir de oyunbaz dediğimiz tipler vardır. Oyunbazlar, çevrelerinde çok hoş eğlenceli hatta çok “oyuncu” olarak görülebilirler.
Oysa Oyuncu ile oyunbaz arasındaki en temel fark oyunbaz’ın kendi kendisini eğlendirmek için yaptığı şeyleri, oyuncunun seyirciye yönelik ve neyi niçin yaptığını bilerek canlandırma yapabilme yeteneğinde olmasıdır. Oyunbaz, eylemin sanat halini almasını sağlayacak düşünme ve bilgi birikimine sahip olmayan kişidir.
Oyuncu adayı, kendi karakteri sağlam bir kişi olmalıdır. Sanatçı olma adına en garip ruhsal sapmalar, oyunculuk alaında yaşanmakyadır. Rol kişiliği ile kendi kişiliğini dengeleyemeyecek kişileri çok yetenekli olsalar bile oyunculuk eğitimine almamak gerekir.Bunun anlaşılması yetenek sınavlarında izleme süreleri ile çok mümkün olmayabilir ancak deneyimli eğitmenler bunu farkedebilir. Çünkü deneyimli eğitmenler sadece dört yılla sınırlı kalmayan, dahası tüm hayatları boyunca hasta karakterli bir öğrencinin sorumluluğunu taşımak zorunda olduklarını bilirler.
(Devam edecek)
