10 Mayıs 2008 Cumartesi
Üniversitelerde Oyunculuk Eğitiminin Kendine Özgü Niteliği-I
Yrd.Doç.Dr.Önder PAKER
Beykent Üniversitesi
Oyunculuk Bölüm Başkanı
Üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakülteleri veya Müzik ve Sahne Sanatları Fakülteleri içerisinde yapılaşan Oyunculuk Bölümleri eğitim tarz ve yöntemleriyle diğer sanat eğitimlerinden çok farklıdır.
Bu farklılık, oyunculuk sanatının özel bir sanat alanı olmasından kaynaklanmaktadır. Performans sanatları olarak genel bir ad altında ele alınması gereken, oyunculuk, dans, bale, pantomim, şan gibi, kişinin soluk, ses, beden özellikleri üzerine kurulu bir sanat alanı olması , bu eğitimin de özel bir alan olduğunu gösterir.
Birçok sanat alanında örneğin plastik sanatlar genel adı altında toplanabilecek resim, heykel, grafik, seramik, fotoğraf gibi sanat alanlarında bu alanın eğitimini alan kişilerin malzemeleri kağıt, tual, alçı, hamur, çelik,film vs. iken, oyunculuk sanatının ana malzemesi de bu malzemeyi kullanan da aynı kişidir.Yani sanatçı da malzemesi de bir bedende toplanmıştır. Performans sanatlarını, plastik sanatlardan ayıran en temel öge de budur.
Performans sanatlarının eğitim kurumları eskiden konservatuar adı verilen okullardı. Konservatuarlar, usta- çırak ilişkisi üzerine kurulmuş bir eğitim yöntemiyle oyuncu, dansçı, şancı gibi sanatçılar yetiştirilmektedir. Plastik sanatlar alanındaki sanatlar için de Akademi adı verilen okullar bu eğitimi yine usta-çırak ilişkisi üzerine kurulmuş atölye tarzı bir çalışma biçimiyle yürütmekteydi.
Üniversitelerin hem biçim hem de içerik açısından yeniden düzenlendiği 1981 yılında kurulan Yüksek Öğretim Kurumu ile sanat eğitimi veren bölümler de yeniden bir biçime dönüştürüldü. Konservauarlar faaliyetlerini sürdürerek üniversitelere bağlanırken, Akademiler ortadan kaldırıldı.
Güzel Sanatlar Fakülteleri içinde yapılaştırılan ilk tiyatro bölümü 1976 yılında Ege Üniversitesi’ne bağlı olarak İzmir’de kurulan Tiyatro Bölümü oldu.Prof.Dr.Özdemir Nutku’nun başkanlığında kurulan Tiyatro Bölümü ilk aşamasında Oyunculuk, Kuram Eleştiri Oyun Yazarlığı, Sahne Tasarımı ve Yönetmenlik dallarını kapsamaktaydı. Daha Sonra Sahne Sanatları Bölümü adı altında yapılaşan bölüm, Dokuzeylül Üniversitesi’ne bağlı olarak eğitim vermeye devam etmektedir. Bu model buradan yetişenlerle Erzurum Atatürk Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitelerinde de uygulanmaya başlandı.
Bugün birçok üniversitede gerek Sahne Sanatları Bölümleri gerekse sadece Oyunculuk adıyla hizmet veren bölümler kurulmuştur.
Oyunculuk Bölümü veya Sanat dalı biçiminde kurulan üniversite Tiyatro Bölümlerinin Güzel Sanatlar Fakülteleri içinde eğitim vermeleri, iki açıdan önemlidir. Birincisi, hem bilim, hem de sanat olan Tiyatro disiplini için, ikincisi de üniversite ortamında tiyatro sanatının diğer öğrencilere kazandıracağı kültürel gelişmeler.
Üniversitelerde sanat dallarının ve bilimlerinin arasındaki ilişkilerin kurulması ve bu eğitimi alan öğrencilerin bilgi ve görgü desteği açısından birçok artıları da beraberinde getirir.
(Devam edecek)